13 Şubat 2016 Cumartesi

HER ŞEYE RAĞMEN EL ELE VERMESİNİ BİLELİM

Yıllardır tartışılır, bir sürü yaygarası koparılır. İnsanlar birbirine girer. Yok, öyle değil yok böyle diye olmadık düşüncelere, tezler sunarlar.

Gel gelelim işin aslı nedir? Diye zahmet edip de gerçekçi, dürüst, samimi, içten bir şekilde kolay kolay kimse bir şey söylemez ve yapmaz. Bu aslında bir aldatmacadır. Hem de aldatmacanın daniskasıdır. (Elbette anlatacağım konuyla ilgili, öncesinde söylenenler, anlatılanlar vs olmuştur.)

Ülkemizde ve pek çok ülke de şu anda tartışılan konulardan bir tanesi “ulus” meselesi ya da “millet” deyin ya da başkaca bir tanımla olsun. Sonuçta üç aşağı beş yukarı bir yerde buluşacağız. İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’da İspanya’da vs pek çok ülkede bu sorun tartışıla gelir, yıllardır. Biz şöyle ulusuz, biz şöyle devletiz naraları atıp dururlar. Tabi bu sadece nara atmakla olmaz.

Kurşun, bomba, katliam, sürgün, yok sayma, bastırma, kayıplar ve daha nice insanlık dışı şeylerle bir şekilde “biz şöyle ulusuz”, “biz böyle devletiz” vs naraları bitmez.

Türkiye’de de farklı bir durum var mı? Hayır. Neden, tabii ki büyük ağabeylerini, ablalarını örnek almadan olmaz.

Ne demiş İngiltere dışişleri bakanı,
Ne demiş Fransa genelkurmay başkanı,
Ne demiş İspanya içişleri bakanı,
Ne demiş İtalya başbakanı
Vs

Aklınıza gelebilecek hatta sıradan bir memurlarının dahi söyledikleri bu ülkede hep kulağa küpe olur ve ama öyle ama böyle uygulanır.

Dolayısıyla ulus olmak devlet olmak kendini tanımlamak ve başkalarının üstünde baskı, şiddet, inkâr politikaları bir anda böyle işliyor. Yani taklitle ya da yeni yorumlarla.

Yıllardır Türkiye’de en fazla tartışılan (aslında hiç tartışılmayan hatta sadece yanından geçilip gidilen dönüp yüzüne bile bakılmayan) Türklük meselesidir.

Evet, Türklük şimdi başlıyorum Bu konunun asıl konuşulması, tartışılması gereken noktalarına.

Merak etmeyin uzun bir destan olmayacak. Sadece ana hatlara değineceğim.

Öncelikle şurada bir kere anlaşalım, Türklükle ilgili konuşurken hangi düşüncede olursa olsun, hangi inançta olursa olsun, Türk tarihini az da olsa bilmeli. Tarih bilgisi tarihçi olacak kadar olmasına gerek yok.

Başlıca nereden geldiler, neredeydiler, nasıl yaşarlardı, neler yaptılar, komşuları kimdi, en eski yazılı ya da sözlü eserleri nedir, gelenekleri, yaşam biçimleri, dil yapıları vs bunları asgari düzeyde bilinmesine bile razıyım.

Gel gelelim bunlar sanki bilinmeyen saklı, gizli olan şeylermiş gibi hiç bunlara bakılmadan habire ortaya atılan Türklük meselesi yanlış ve hakaret dolu.

Hayır, baylar, bayanlar Türklük küçümsenecek, aşağılanacak bir şey değil tıpkı dünyadaki tüm uluslar gibi.

Türklerin soyları, belli, boyları belli, kurdukları devletler belli iken bu inatları bırakalım.

Kim, nasıl ve nereden çıkarmışsa vazgeçilsin artık, TÜRK OLMAYANLARI TÜRK SAYMAKTAN VE TÜRKLEŞTİRMEKTEN.

Bu olacak şey değil.

Türkler kendine has, özellikleri ve tarihi, kültürü, dili olan bir ulustur. Bunu kabul etmeden hiçbir şeyi çözemeyiz.

Türk olanlara, Arapların, Gürcülerin, Ermenilerin, Rumların ve tabii ki Kürtlerin ne dillerini, ne tarihlerini, ne kültürlerini yapıştıramazsınız ve yapıştırmamalısınız.

Türk olmak karma karışık olmak demek değil, kaos (kargaşa) demek değil, mozaik demek değil, Türk olmak gerçekten başka olmak yani kendine has özellikleriyle. Tıpkı diğer uluslar gibi.

Ne hikmetse bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayı Türk olmaya eşdeğer tutuyorlar.

Baylar, bayanlar böyle bir şey yok.

Şimdiler de Afrikalı ya da Brezilyalı futbolcular ya da Türklerle evlenen yabancılar bile Türk sayılır oldu ki buyurun çıkabilirsen çık işin içinden diyebilirsiniz.

Herhangi bir ulusu başka uluslara yamamak ya da bir ulusu başka bir ulus saymak o ulusa yapılabilecek en büyük hakarettir.

Yani, bir Kürt’tür, bir Arap’tır, bir Ermeni Ermeni’dir vs. Türk de Türk’tür. Hiçbir şekilde ne yaparsanız yapın isterseniz daha ileri gidip genetik değişiklik dahi yapsanız, Türk ana ve babadan doğmayan biri Türk olamaz.

Türkiye’deki ve tüm dünyadaki Türklere sesleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak Türk olmak demek değildir. Ki bunu savunanlar Türklüğe nasıl hakaret ettiklerini artık anlasınlar.

Ve Osmanlıdan günümüze kadar gelen ve bu coğrafya da yaşayan hiçbir Kürdü, Arabı, Gürcü’yü, Ermeni’yi vs ya da kimi sayıyorsanız Türk saymayın. Bu yapılan sadece hakaret değil aslında Türklüğün kendini kaybetmesi, kendini yok etmesidir.
 Ne kadar karşı çıkarsanız çıkın Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler ve diğerleri başka bir ulustur. Dilleri, tarihleri, kültürleri vs başka. Şuna varım benzer özellikler ya da alış verişler vardır, buna itirazım yok. Ama Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler ister inanın ister inanmayın başka bir ulus. Bu ayıp bir şey değil, bu utanılacak bir şey değil. Türk ya da Kürt, Arap, Ermeni, Gürcü arkadaşım inanın, Türkler başka bir ulus, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler başka bir ulus. Ama bu bunları ayıralım, parçalayalım anlamına gelmesin. Onu kendileri bilir, top yekûn ya da şu kadarı, bu kadarı karar verecek.

Nasıl Türk ulusu varsa nasıl ki bunlar çeşitli ülkelerde yaşıyorsa Kürtler de, Araplar da, Ermeniler de, Gürcüler de ya da diğerleri öyle.

İnkâr, yıkım, yok sayma, adaptasyon, vs bunlar aslında bunları yapanları yok eder.

Şimdi diyebilir miyiz ki Kazakistan vatandaşı olan bir Rus Kazaktır. Hayır. İnanın şaka değil gerçekten bu böyle.

Tüm dünya da ki Türkler ne Kürt, ne Arap, ne Ermeni, ne Gürcü, ne de başka bir şey. Dolayısıyla ülkemizdeki Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler de Türk değil. Bundan dolayı ne Türkler ne diğerleri üzülmesin, dert edinmesin, inanın ki en güzeli, en sağlıklısı farklı ulusların kendi gerçeklerini kabul ederek bir arada yaşamasını öğrenmeliyiz ve bunu süratle yapmalıyız.

Yoksa geç kalacağız.

Herhangi bir Türkün, Kürdün, Arabın, Ermeni’nin, Gürcü’nün Türk olmaması onun Türklüğünden bir şey eksiltmez ya da herhangi bir Kürdün, Ermeni’nin, Arabın, Gürcü’nün Türk olmaması ondan bir şey eksiltmez.

Yıllar önce belki çoğumuzun bile bugün farkında olduklarımızın farkında değildik ama artık bunlar bir gerçek.

Boşu boşuna bunca insanın yok olmasını desteklercesine kimse kimseyi Türkleştirmesin veya diğerleri Türkleri kendilerine benzetmesin. Herkes kendini yaşasın.

Ortak noktalarda buluşmaya çalışın.

Yani şimdi bugün kim kalkıp da Kuzey Irak’taki Kürtlere sen Türkmen’sin ya da oradaki Türkmenlere sen Kürt’sün diyebilir.

Bir kere daha baylar, bayanlar bırakın Türk Türklüğünü yaşasın. Diğerleri de kendini yaşasın ve el ele buluşabilsinler tıpkı iki sevgili gibi.

Bu kardeşlik bozulmasın güçlensin ve bu coğrafya da güçlü kardeşler gibi sarılsın birbirine ve şaşırtsın herkesi.

Hep biz mi örnek alacağız İngiltere’yi, Fransa’yı, İspanya’yı, İtalya’yı ve diğerlerini gelin bir kere de onlar bizi örnek alsın.

Bu olabilir her şeye rağmen.

Herkesin her toplumun her yapının hataları olur eksikleri olabilir ama bunlar değişmez diye bir yok.

Hatırlayın dün İngilizler İstanbul’u işgal etti, küstük mü onlara, dün Ruslarla savaştık doğu cephesinde vs. Ne oldu İngilizler bugün Türkiye’de neler yapıyor küsmüyüz. Hele Ruslarla neredeyse göbeğimizi bağlayacağız, neler yapıyoruz.

Demek ki kavga olur, tartışılır, savaşılır. Ama barışmasını da bilmeliyiz. Kimbilir kaç kızımız gelin (Kürdün, Ermeni’nin, Arabın, Gürcü’nün), kaç oğlumuz (Kürdün, Ermeni’nin, Arabın, Gürcü’nün) damat ya da tersi kimbilir kaçımız damadıyız, kaçımız geliniyiz (Kürdün, Ermeni’nin, Arabın, Gürcü’nün) ya da kirveleriyiz, bacanağıyız, kaynıyız, eltisiyiz, görümcesiyiz.

İnanın baylar, bayanlar Türkleri Kürt’ten, Ermeni’den, Arap’tan, Gürcü’den, onları da Türklerden kimsenin ayırmaya gücü yetmez yetmedi de yıllarca.

Ancak elimizi uzatmazsak birbirimize bu derin kardeşliği öyle ya da böyle İsrail, Abd ve onların işbirlikçileri hem Oradan hem buradan girerek Türkleri ve diğer halkları daha fazla birbirine kırdırmaya çalışacak.

Neden, neden, neden?

Yetmiyor çünkü İsrail’e Abd’ye Irak, Lübnan, Filistin, Afganistan yetmiyor. Onların planları daha uzun daha geniş ve bu plan burnumuzun dibine kadar geldi.

Sağdan, soldan, laik, anti-laik, şeriatçı, ateist, demokrat, sosyalist, ne olursak olalım bu ülke ve bu ülke de yaşayanların, yani kim olursa olsun, ister Ermeni, ister Kürt, ister Arap, ister Gürcü, ister Türk vs İstanbul ne kadar bir Türkünse aynı zaman da diğerlerinin de, Diyarbakır, Antalya, Mardin, Muğla, Gaziantep, İzmir, Sivas, Aydın, Kars ve diğer tüm illerimizi ilçelerimiz hepimizin.

Sevincimiz de üzüntümüz de bir olsun.

İşte Irak, işte Afganistan ortada. Şu bu tahlil ya da tespitle değil öncelikli olarak şurada anlaşmalıyız, bir Kürt, Ermeni, Arap, Gürcü’nün Türk sayılması ne kadar aşağılayıcıysa bir Türkün de Kürt, Ermeni, Arap, Gürcü sayılması o kadar aşağılayıcıdır.

Burada anlaşmalıyız.

Yani bir kere düşünün ki oğlumuz, kızımız oldu dünyanın şurasında ya da burasında, fark etmez siz Türk olduğunuzu bildiğiniz halde size İtalyan deseler, Türk olduğunuzu bildiğiniz halde Latin deseler, İngiliz deseler, Alman deseler, Çinli deseler vs çocuğunuzu böyle mi yetiştireceksiniz.

Şimdi kalkıp bu yazdıklarıma saçma sapan yorumlarla gelmeyin ve yok bölücülük, yok öcücülük, yok faşistlik, yok ırkçılık gibi salak saçma laflar etmeyin.

Gerçek bu ister kabul edin ister etmeyin, bu öyle ya da böyle gerçeğim ta kendisi. Herhangi bir İngiliz’i getirin koyun bakalım, hadi bakalım siz Türk’sünüz deyin bakalım, ya da Almana ya da Çinli’ ye ya da Rus’a, olmaz, olmaz kabul etmez, kaldı ki şunu bilelim kabul etse bile bu Türklüğü bozar ve kendini de bozar.

Ey Türk milleti (ulusu) kalkın, uyanın bu derin uykudan Türklüğünüze sahip çıkın, yoksa yamalı bohça olacaksınız.

İsrail’in, Abd’nin ve işbirlikçilerinin elinde!

Bırakın dünya da nasıl Türkler bir ulussa diğerleri de birer ulus. Tıpkı Çinliler, Ruslar, vs gibi.

İnanın bu şaka değil, belki size daha önce “kart kurt” dağda yürüyen herkesin Türk olduğunu söylediler ama öyle bir şey yok.

İnanın o meşhur Ergenekon Destanı’ndan çıkanlardan değil Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler.

Bir ulusu başka ulusa yamamak o ulusları savaştan başka hiçbir yere götürmez.

Oysa dert bu değil insanlık bu değil insanlık barış ve kardeşlikle başlar.

Yeterince kayıp verilmediyse açık açık söylüyorum bu hayal değil bu gidişata son verilmezse,

Büyük Ortadoğu planı BOP hepimizin başına B.O.K. (tabirimi bağışlayın) olacak.

Hamaseti, kabadayılığı, külhanbeyliği, bağırtıyı çağırtıyı bırakalım ve inadına (İsrail’in Abd’nin) el ele kardeşçe barışı ve kardeşliği sağlayıp bu coğrafyayı daha da güzelleştirelim daha verimli kılalım.

Yeterince tüm dünya bize güldü ve gülüyor.

Hey! Şunlara bakın yıllarca kardeşçe yaşadılar omuz omuza şimdi de birbirlerini yiyorlar dedirtmeyelim, utandıralım, onları ve İstanbul bu ülkenin ne kadar değeriyse Antalya’da, Maraş’ta, Diyarbakır’da, Çorum’da, Rize’de, Mardin’de,  Zonguldak’ta, Sivas’ta ve tüm şehirlerimiz, ilçelerimiz, köylerimiz bu ülkenin değeri olsun.

Bir Türk ne kadar dünyaya bedelse hep biz ağızdan İsrail’in, Abd’nin oyununu boşa çıkaralım. Kürt, Ermeni, Arap, Gürcü’nün de ne kadar dünyaya bedel olduğunu gösterelim.

Bu savaş, bu katliam, bu kargaşa, bu talan, bu vurdumduymazlık, bu yalanlar, bu inkârlar, bu isyanlar, bu ölümler hiçbir kimseye bir fayda sağlamıyor. Bugün fayda görüyorum diyenler yarın inanın bunu düşünemez halde olacak.

Bugünden yarına burada tek faydası olan İsrail ve Abd.

Ve Ey Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları (Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Gürcü ve diğerleri [burada sayamadıklarımdan özür dilerim]) gelin şu oyunu boşa çıkaralım, bozalım, tüm hesaplarını alt üst edelim ve el ele verelim.

Kimse sanmasın dün Antalya’da bugün Diyarbakır’da patlayan bombalar sadece orada değil her yerde patlayabilir ve herkesin çocuğunu, eşini, anasını, babasını, kardeşini öldürebilir. Bu olmadan daha fazlasına izin vermeyelim ve sorumluluklarımızın bilinciyle kendimize gelelim.

Her şeye rağmen el ele vermesini bilelim.

HASAN HÜSEYİN BEYDİL

25.09.2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder