HER ŞEYE RAĞMEN EL ELE
VERMESİNİ BİLELİM
Yıllardır tartışılır, bir sürü
yaygarası koparılır. İnsanlar birbirine girer. Yok, öyle değil yok böyle diye
olmadık düşüncelere, tezler sunarlar.
Gel gelelim işin aslı nedir?
Diye zahmet edip de gerçekçi, dürüst, samimi, içten bir şekilde kolay kolay
kimse bir şey söylemez ve yapmaz. Bu aslında bir aldatmacadır. Hem de
aldatmacanın daniskasıdır. (Elbette anlatacağım konuyla ilgili, öncesinde
söylenenler, anlatılanlar vs olmuştur.)
Ülkemizde ve pek çok ülke de
şu anda tartışılan konulardan bir tanesi “ulus” meselesi ya da “millet” deyin
ya da başkaca bir tanımla olsun. Sonuçta üç aşağı beş yukarı bir yerde
buluşacağız. İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’da İspanya’da vs pek çok ülkede bu
sorun tartışıla gelir, yıllardır. Biz şöyle ulusuz, biz şöyle devletiz naraları
atıp dururlar. Tabi bu sadece nara atmakla olmaz.
Kurşun, bomba, katliam,
sürgün, yok sayma, bastırma, kayıplar ve daha nice insanlık dışı şeylerle bir
şekilde “biz şöyle ulusuz”, “biz böyle devletiz” vs naraları bitmez.
Türkiye’de de farklı bir durum
var mı? Hayır. Neden, tabii ki büyük ağabeylerini, ablalarını örnek almadan
olmaz.
Ne demiş İngiltere dışişleri
bakanı,
Ne demiş Fransa genelkurmay
başkanı,
Ne demiş İspanya içişleri
bakanı,
Ne demiş İtalya başbakanı
Vs
Aklınıza gelebilecek hatta
sıradan bir memurlarının dahi söyledikleri bu ülkede hep kulağa küpe olur ve
ama öyle ama böyle uygulanır.
Dolayısıyla ulus olmak devlet
olmak kendini tanımlamak ve başkalarının üstünde baskı, şiddet, inkâr
politikaları bir anda böyle işliyor. Yani taklitle ya da yeni yorumlarla.
Yıllardır Türkiye’de en fazla
tartışılan (aslında hiç tartışılmayan hatta sadece yanından geçilip gidilen
dönüp yüzüne bile bakılmayan) Türklük meselesidir.
Evet, Türklük şimdi başlıyorum
Bu konunun asıl konuşulması, tartışılması gereken noktalarına.
Merak etmeyin uzun bir destan
olmayacak. Sadece ana hatlara değineceğim.
Öncelikle şurada bir kere
anlaşalım, Türklükle ilgili konuşurken hangi düşüncede olursa olsun, hangi
inançta olursa olsun, Türk tarihini az da olsa bilmeli. Tarih bilgisi tarihçi
olacak kadar olmasına gerek yok.
Başlıca nereden geldiler,
neredeydiler, nasıl yaşarlardı, neler yaptılar, komşuları kimdi, en eski yazılı
ya da sözlü eserleri nedir, gelenekleri, yaşam biçimleri, dil yapıları vs
bunları asgari düzeyde bilinmesine bile razıyım.
Gel gelelim bunlar sanki
bilinmeyen saklı, gizli olan şeylermiş gibi hiç bunlara bakılmadan habire
ortaya atılan Türklük meselesi yanlış ve hakaret dolu.
Hayır, baylar, bayanlar
Türklük küçümsenecek, aşağılanacak bir şey değil tıpkı dünyadaki tüm uluslar
gibi.
Türklerin soyları, belli,
boyları belli, kurdukları devletler belli iken bu inatları bırakalım.
Kim, nasıl ve nereden
çıkarmışsa vazgeçilsin artık, TÜRK OLMAYANLARI TÜRK SAYMAKTAN VE
TÜRKLEŞTİRMEKTEN.
Bu olacak şey değil.
Türkler kendine has,
özellikleri ve tarihi, kültürü, dili olan bir ulustur. Bunu kabul etmeden
hiçbir şeyi çözemeyiz.
Türk olanlara, Arapların,
Gürcülerin, Ermenilerin, Rumların ve tabii ki Kürtlerin ne dillerini, ne
tarihlerini, ne kültürlerini yapıştıramazsınız ve yapıştırmamalısınız.
Türk olmak karma karışık olmak
demek değil, kaos (kargaşa) demek değil, mozaik demek değil, Türk olmak
gerçekten başka olmak yani kendine has özellikleriyle. Tıpkı diğer uluslar
gibi.
Ne hikmetse bu ülkede Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olmayı Türk olmaya eşdeğer tutuyorlar.
Baylar, bayanlar böyle bir şey
yok.
Şimdiler de Afrikalı ya da
Brezilyalı futbolcular ya da Türklerle evlenen yabancılar bile Türk sayılır
oldu ki buyurun çıkabilirsen çık işin içinden diyebilirsiniz.
Herhangi bir ulusu başka
uluslara yamamak ya da bir ulusu başka bir ulus saymak o ulusa yapılabilecek en
büyük hakarettir.
Yani, bir Kürt’tür, bir Arap’tır,
bir Ermeni Ermeni’dir vs. Türk de Türk’tür. Hiçbir şekilde ne yaparsanız yapın
isterseniz daha ileri gidip genetik değişiklik dahi yapsanız, Türk ana ve
babadan doğmayan biri Türk olamaz.
Türkiye’deki ve tüm dünyadaki
Türklere sesleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak Türk olmak demek
değildir. Ki bunu savunanlar Türklüğe nasıl hakaret ettiklerini artık
anlasınlar.
Ve Osmanlıdan günümüze kadar
gelen ve bu coğrafya da yaşayan hiçbir Kürdü, Arabı, Gürcü’yü, Ermeni’yi vs ya
da kimi sayıyorsanız Türk saymayın. Bu yapılan sadece hakaret değil aslında
Türklüğün kendini kaybetmesi, kendini yok etmesidir.
Ne kadar karşı çıkarsanız çıkın Kürtler,
Araplar, Ermeniler, Gürcüler ve diğerleri başka bir ulustur. Dilleri,
tarihleri, kültürleri vs başka. Şuna varım benzer özellikler ya da alış
verişler vardır, buna itirazım yok. Ama Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler
ister inanın ister inanmayın başka bir ulus. Bu ayıp bir şey değil, bu
utanılacak bir şey değil. Türk ya da Kürt, Arap, Ermeni, Gürcü arkadaşım
inanın, Türkler başka bir ulus, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler başka bir
ulus. Ama bu bunları ayıralım, parçalayalım anlamına gelmesin. Onu kendileri
bilir, top yekûn ya da şu kadarı, bu kadarı karar verecek.
Nasıl Türk ulusu varsa nasıl
ki bunlar çeşitli ülkelerde yaşıyorsa Kürtler de, Araplar da, Ermeniler de,
Gürcüler de ya da diğerleri öyle.
İnkâr, yıkım, yok sayma,
adaptasyon, vs bunlar aslında bunları yapanları yok eder.
Şimdi diyebilir miyiz ki
Kazakistan vatandaşı olan bir Rus Kazaktır. Hayır. İnanın şaka değil gerçekten
bu böyle.
Tüm dünya da ki Türkler ne
Kürt, ne Arap, ne Ermeni, ne Gürcü, ne de başka bir şey. Dolayısıyla
ülkemizdeki Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler de Türk değil. Bundan dolayı
ne Türkler ne diğerleri üzülmesin, dert edinmesin, inanın ki en güzeli, en
sağlıklısı farklı ulusların kendi gerçeklerini kabul ederek bir arada yaşamasını
öğrenmeliyiz ve bunu süratle yapmalıyız.
Yoksa geç kalacağız.
Herhangi bir Türkün, Kürdün,
Arabın, Ermeni’nin, Gürcü’nün Türk olmaması onun Türklüğünden bir şey eksiltmez
ya da herhangi bir Kürdün, Ermeni’nin, Arabın, Gürcü’nün Türk olmaması ondan
bir şey eksiltmez.
Yıllar önce belki çoğumuzun
bile bugün farkında olduklarımızın farkında değildik ama artık bunlar bir
gerçek.
Boşu boşuna bunca insanın yok
olmasını desteklercesine kimse kimseyi Türkleştirmesin veya diğerleri Türkleri
kendilerine benzetmesin. Herkes kendini yaşasın.
Ortak noktalarda buluşmaya
çalışın.
Yani şimdi bugün kim kalkıp da
Kuzey Irak’taki Kürtlere sen Türkmen’sin ya da oradaki Türkmenlere sen Kürt’sün
diyebilir.
Bir kere daha baylar, bayanlar
bırakın Türk Türklüğünü yaşasın. Diğerleri de kendini yaşasın ve el ele
buluşabilsinler tıpkı iki sevgili gibi.
Bu kardeşlik bozulmasın
güçlensin ve bu coğrafya da güçlü kardeşler gibi sarılsın birbirine ve
şaşırtsın herkesi.
Hep biz mi örnek alacağız
İngiltere’yi, Fransa’yı, İspanya’yı, İtalya’yı ve diğerlerini gelin bir kere de
onlar bizi örnek alsın.
Bu olabilir her şeye rağmen.
Herkesin her toplumun her
yapının hataları olur eksikleri olabilir ama bunlar değişmez diye bir yok.
Hatırlayın dün İngilizler
İstanbul’u işgal etti, küstük mü onlara, dün Ruslarla savaştık doğu cephesinde
vs. Ne oldu İngilizler bugün Türkiye’de neler yapıyor küsmüyüz. Hele Ruslarla
neredeyse göbeğimizi bağlayacağız, neler yapıyoruz.
Demek ki kavga olur,
tartışılır, savaşılır. Ama barışmasını da bilmeliyiz. Kimbilir kaç kızımız
gelin (Kürdün, Ermeni’nin, Arabın, Gürcü’nün), kaç oğlumuz (Kürdün, Ermeni’nin,
Arabın, Gürcü’nün) damat ya da tersi kimbilir kaçımız damadıyız, kaçımız
geliniyiz (Kürdün, Ermeni’nin, Arabın, Gürcü’nün) ya da kirveleriyiz,
bacanağıyız, kaynıyız, eltisiyiz, görümcesiyiz.
İnanın baylar, bayanlar
Türkleri Kürt’ten, Ermeni’den, Arap’tan, Gürcü’den, onları da Türklerden
kimsenin ayırmaya gücü yetmez yetmedi de yıllarca.
Ancak elimizi uzatmazsak
birbirimize bu derin kardeşliği öyle ya da böyle İsrail, Abd ve onların
işbirlikçileri hem Oradan hem buradan girerek Türkleri ve diğer halkları daha
fazla birbirine kırdırmaya çalışacak.
Neden, neden, neden?
Yetmiyor çünkü İsrail’e Abd’ye
Irak, Lübnan, Filistin, Afganistan yetmiyor. Onların planları daha uzun daha
geniş ve bu plan burnumuzun dibine kadar geldi.
Sağdan, soldan, laik,
anti-laik, şeriatçı, ateist, demokrat, sosyalist, ne olursak olalım bu ülke ve
bu ülke de yaşayanların, yani kim olursa olsun, ister Ermeni, ister Kürt, ister
Arap, ister Gürcü, ister Türk vs İstanbul ne kadar bir Türkünse aynı zaman da
diğerlerinin de, Diyarbakır, Antalya, Mardin, Muğla, Gaziantep, İzmir, Sivas,
Aydın, Kars ve diğer tüm illerimizi ilçelerimiz hepimizin.
Sevincimiz de üzüntümüz de bir
olsun.
İşte Irak, işte Afganistan
ortada. Şu bu tahlil ya da tespitle değil öncelikli olarak şurada anlaşmalıyız,
bir Kürt, Ermeni, Arap, Gürcü’nün Türk sayılması ne kadar aşağılayıcıysa bir
Türkün de Kürt, Ermeni, Arap, Gürcü sayılması o kadar aşağılayıcıdır.
Burada anlaşmalıyız.
Yani bir kere düşünün ki
oğlumuz, kızımız oldu dünyanın şurasında ya da burasında, fark etmez siz Türk
olduğunuzu bildiğiniz halde size İtalyan deseler, Türk olduğunuzu bildiğiniz
halde Latin deseler, İngiliz deseler, Alman deseler, Çinli deseler vs
çocuğunuzu böyle mi yetiştireceksiniz.
Şimdi kalkıp bu yazdıklarıma
saçma sapan yorumlarla gelmeyin ve yok bölücülük, yok öcücülük, yok faşistlik,
yok ırkçılık gibi salak saçma laflar etmeyin.
Gerçek bu ister kabul edin
ister etmeyin, bu öyle ya da böyle gerçeğim ta kendisi. Herhangi bir İngiliz’i
getirin koyun bakalım, hadi bakalım siz Türk’sünüz deyin bakalım, ya da Almana
ya da Çinli’ ye ya da Rus’a, olmaz, olmaz kabul etmez, kaldı ki şunu bilelim
kabul etse bile bu Türklüğü bozar ve kendini de bozar.
Ey Türk milleti (ulusu)
kalkın, uyanın bu derin uykudan Türklüğünüze sahip çıkın, yoksa yamalı bohça
olacaksınız.
İsrail’in, Abd’nin ve
işbirlikçilerinin elinde!
Bırakın dünya da nasıl Türkler
bir ulussa diğerleri de birer ulus. Tıpkı Çinliler, Ruslar, vs gibi.
İnanın bu şaka değil, belki
size daha önce “kart kurt” dağda yürüyen herkesin Türk olduğunu söylediler ama
öyle bir şey yok.
İnanın o meşhur Ergenekon
Destanı’ndan çıkanlardan değil Kürtler, Araplar, Ermeniler, Gürcüler.
Bir ulusu başka ulusa yamamak
o ulusları savaştan başka hiçbir yere götürmez.
Oysa dert bu değil insanlık bu
değil insanlık barış ve kardeşlikle başlar.
Yeterince kayıp verilmediyse
açık açık söylüyorum bu hayal değil bu gidişata son verilmezse,
Büyük Ortadoğu planı BOP
hepimizin başına B.O.K. (tabirimi bağışlayın) olacak.
Hamaseti, kabadayılığı,
külhanbeyliği, bağırtıyı çağırtıyı bırakalım ve inadına (İsrail’in Abd’nin) el ele
kardeşçe barışı ve kardeşliği sağlayıp bu coğrafyayı daha da güzelleştirelim
daha verimli kılalım.
Yeterince tüm dünya bize güldü
ve gülüyor.
Hey! Şunlara bakın yıllarca
kardeşçe yaşadılar omuz omuza şimdi de birbirlerini yiyorlar dedirtmeyelim,
utandıralım, onları ve İstanbul bu ülkenin ne kadar değeriyse Antalya’da,
Maraş’ta, Diyarbakır’da, Çorum’da, Rize’de, Mardin’de, Zonguldak’ta, Sivas’ta ve tüm şehirlerimiz,
ilçelerimiz, köylerimiz bu ülkenin değeri olsun.
Bir Türk ne kadar dünyaya
bedelse hep biz ağızdan İsrail’in, Abd’nin oyununu boşa çıkaralım. Kürt,
Ermeni, Arap, Gürcü’nün de ne kadar dünyaya bedel olduğunu gösterelim.
Bu savaş, bu katliam, bu
kargaşa, bu talan, bu vurdumduymazlık, bu yalanlar, bu inkârlar, bu isyanlar,
bu ölümler hiçbir kimseye bir fayda sağlamıyor. Bugün fayda görüyorum diyenler
yarın inanın bunu düşünemez halde olacak.
Bugünden yarına burada tek
faydası olan İsrail ve Abd.
Ve Ey Türkiye Cumhuriyeti
Vatandaşları (Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Gürcü ve diğerleri [burada
sayamadıklarımdan özür dilerim]) gelin şu oyunu boşa çıkaralım, bozalım, tüm
hesaplarını alt üst edelim ve el ele verelim.
Kimse sanmasın dün Antalya’da
bugün Diyarbakır’da patlayan bombalar sadece orada değil her yerde patlayabilir
ve herkesin çocuğunu, eşini, anasını, babasını, kardeşini öldürebilir. Bu
olmadan daha fazlasına izin vermeyelim ve sorumluluklarımızın bilinciyle
kendimize gelelim.
Her şeye rağmen el ele
vermesini bilelim.
HASAN HÜSEYİN BEYDİL
25.09.2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder