“BARIŞ”A
DAİR NE KADAR YOL KATEDİLDİ?
Yaşadığımız
coğrafyanın hâkim sınıfların en üst düzeydeki yöneticilerinin aklından,
mantığından, gönlünden zerre kadar “barış” kavramı geçiyor mu? Bu yöneticiler
“barış” kavramının ne olduğunu biliyorlar mı? Kendilerinden önceki yöneticiler
“barış”ın ne olduğunu ya da “barış” için şimdiye kadar ne yaptılar? Şimdiki
yöneticiler kendilerinden öncekilerden ne kadar daha fazla “barış” kavramı
hakkında bilgiye sahipler? Bu sorular saymakla bitmez.
Bir
hayal kuralım, bir rüya görelim, biraz olsun iyimser olalım, hatta en
polyannacı yanımızla düşünelim ve yaşadığımız coğrafyanın yöneticilerin “barış”
istediğini düşünelim. Nasıl olur, gerçekten böyle bir hayal, böyle bir rüya,
böyle bir iyimserlik, böyle bir polyannacılık oynayabilir miyiz? Gerçek
olabilir mi böyle bir düş, mümkün mü? Evet, mümkün!
Tarihte
yaşadığımız coğrafyanın yöneticileri;
Azınlıklarla
barış yaptı,
Halklarla
barış yaptı,
Kadınlarla
barış yaptı,
İşçilerle
barış yaptı,
Öğrencilerle
barış yaptı,
Memurlarla
barış yaptı,
Köylülerle
barış yaptı,
Ermenilerle
barış yaptı,
Alevilerle
barış yaptı,
Hristiyanlarla
barış yaptı,
Kürtlerle
barış yaptı,
Yahudilerle
barış yaptı,
Eşcinsellerle
barış yaptı,
Vicdani
retçilerle barış yaptı,
Çevrecilerle
barış yaptı,
Darbe
mağdurlarıyla barış yaptı vs vs vs!
Yani
bu coğrafyanın tarihi barışlarla doludur.
Tarihin
neredeyse her döneminde;
Ezilenlerle,
Sömürülenlerle,
İnkâr
edilenlerle,
İmha
edilenlerle,
Soykırımı
katliama uğrayanlarla,
Azınlıklarla,
Halklarla
yüzlerce barış yaptı!
Ne
o kuyular,
Ne
o vadiler,
Ne
o mağaralar,
Ne
o cezaevleri,
Ne
o nehirler,
Ne
o dağlar taşlar,
Ne
o sokaklar,
Ne
o meydanlar
Üretici
güçlerin ve Halkların kanlarıyla sulanmadı,
Tam
tersine yüzlerce barışla sulandı!
Mevcut
sistemin yöneticileri “barış”a dair ne kadar yol katetti, ne kadar sorunu
çözmeye çalıştı, son on yılda “barış”a dair değişen nedir? Ne oldu gözaltılar,
tutuklamalar, operasyonlar, katliamlar, sürgünler, bombalamalar, inkâr ve imha
ne oldu azaldı mı, yoksa bitti de kimsenin haberi mi yok!
Unutulmamalı,
unutulursa unuttururlar her şeyi!
Mevcut
sistem hem savaş ekonomisinden beslenirken hem de “barış” mı yapacak, o da
güzel! Savaş lobilerinin desteğiyle güç olanlar, iktidar olanlar “barış”
yaparsa ya da “barış”a dair adımlar atarsa bu onun iktidarının sonu olur. Her
türlü gücü ve desteği kaybeder. Bunu mevcut sistemin yönetici kadroları çok iyi
biliyor ve ona göre de uygulamalar yapıyor.
HASAN
HÜSEYİN BEYDİL
06.02.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder