17 Şubat 2016 Çarşamba

ANADOLU VE MEZOPOTAMYA EMPERYALİZMİN OMURGASIDIR

Ortadoğu kavramı emperyalist bir kavramdır. Kendi sömürge alanlarını belirlemek için kullanılan coğrafi kavramdır. Dolasıyla bahsi geçen bölgeyi ortadoğu olarak tanımlamak yanlıştır. Elbette sömürgeci mantığa ve diline karşı isek. Küçük ortadoğu diye bilinen bölge aslında Anadolu ve Mezopotamya’dır. Birde genişletilmiş ortadoğu var ki o onlarca islam ülkesini içine almaktadır. Ancak burada yoğunlukla hâkimiyet bölgesi olarak merkezileştirilmiş bölge Anadolu ve Mezopotamya’dır. Bu iki coğrafyanın halkları ve üretici güçleri nedense bir türlü bir araya gelemez. Nedeni elbette ki sömürgeci güçlerin asla böyle bir birlikteliği kabul etmemesidir. Böyle bir birlikteliğin kendi hegemonyasına ve sömürgeci çıkarlarına ters düşeceğini çok iyi bilmektedir. Bu nedenle özellikle 1980’lerden sonra (Gerçi özellikle 1950’lerden itibaren başlatılan küreselleşme ve globalleşme adı altında başlatılan enternasyonalizm karşıtı emperyalist plan ve projelerin uzantısıdır) üretici güçlerin ve halkların bir araya gelerek oluşturacakları komünal bir birlikteliğe karşı “yeşil kuşak” denilen projeyi hayata geçirmiştir. Bu proje elbette ki sadece Anadolu ve Mezopotamya halkları ve üretici güçleri için değildir daha da geniş bir alanı kapsamaktadır. Ancak merkezi Anadolu ve Mezopotamya’dır bu iki coğrafyayı elinde tutan dünyayı da elinde tutar.

İngiltere’nin bu coğrafyadaki plan ve projeleri yeni değildir. Daha sonra emperyalizmin at başı ABD olunca bu plan ve projelere o da dâhil olmuştur. Emperyalizm ABD eli ile bu coğrafyadaki her türlü devlet, yönetim, iktidar, hükümet, vs hepsini atamaktadır, belirlemektedir, seçmektedir. Bu coğrafya halklarının kendi özgür iradesi, kendi yönetim şekillerine ve yönetenlerine yansımamaktadır.

Emperyalizm için Anadolu ve Mezopotamya en önemli ve en hassas bölgedir.

Anadolu ve Mezopotamya emperyalizmin omurgasıdır.

Bu omurgaya bir şey olduğunda emperyalizmin felç olacağını ve zamanla da etkisiz hale geleceğini bildiği için emperyalizm en fazla önemi bu bölgeye vermektedir. Emperyalizmin omurgasını doğru tahlil etmemek doğru çözümlememek hem bu bölgelerdeki üretici güçleri hem de tüm dünyadaki üretici güçleri olumsuz yönde etkilemektedir. Anadolu ve Mezopotamya’daki mücadeleleri, savaşları sadece bir düşünce, inanç, etnik, ulusal, sınıfsal vs savaşlar ya da mücadeleler olarak anlamak hem yanlış bir tespit hem de at gözlülüktür. Bu bölgedeki en küçük sıradan olayın bile sıradan basit gündelik hayatın bir parçası olduğunu düşünmek bile büyük bir yanılgıdır. Örneğin; kan davası, kız kaçırma, aşiret kavgaları, toprak kavgaları, tecavüz, çocuk ölümleri, küçük yaşta evlilik, çok kadınla evlilik, kaçakçılık, göç, sürgün, yargısız infazlar, faili belli cinayetler, uyuşturucu, organ kaçakçılığı, maden ve petrol kaynaklarının sömürüsü, barajlar, su kaynakları adaletsiz kullanımı, tarım arazilerinin işgali, topraksız köylülük, eğitimsizlik, vatandaşlık haklarının olmaması, zor koşullarda yaşam alanlarının zorunlu tercihi, anadillerini kullanamama, sağlık, dengesiz beslenme, yeterli şehirleşmenin olmaması, ağa, şeyh, molla benzeri işbirlikçi unsurların hâkimiyeti, üretici güçlerin her türlü sosyal siyasal haklardan mahrumiyeti ve ucuz emek olması, kadının ve çocuğun hiçbir insan hakkına sahip olmadığı, her an her yerde bir çatışmanın, savaşın olabilme ihtimali daha pek çok şey hiç birinden ayrı hiç birinden kopuk değildir. Hepsi birbirine bağlıdır hepsini tetikleyen, büyüten, besleyen, yaygınlaştıran emperyalizmin Anadolu ve Mezopotamya merkezli “yeşil kuşak” adı altında belirlediği tüm alanlarda mevcuttur.


Emperyalizmin özellikle bu bölgede yaptığı ve yapmaya da devam ettiği her türlü sömürüye her türlü baskı, şiddet, savaş koşullarına ve onun bu bölgelerdeki işbirlikçilerine öncelikle Anadolu ve Mezopotamya halklarının ve üretici güçlerinin oluşturacağı komünal bir birliktelik karşı koyabilir ve tüm “yeşil kuşak” ta ki halkların ve oluşturacağı komünal bir birliktelik emperyalizmi ancak bu bölgelerden silip süpürebilir.

HASAN HÜSEYİN BEYDİL
03.10.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder