27 Mart 2016 Pazar

TAKSİM (GEZİ), TUZLUÇAYIR DİRENİŞİ BARİKATLARINDAN NEPAL DEVRİMİ’NE SELAM OLSUN

Özellikle son 8 aydır halk hareketinin ayrılmaz parçası ve Bilimsel Sosyalizmin öncüsü, devrimci öncü güçler, kapitalizme ve faşizme karşı verilen halkın mücadelesi savaşım yolunda hızlı adımlarla ilerlemektedir. Yaşadığımız coğrafyadaki özellikle büyük şehirlerdeki faşist güçler alanlardan süpürülmekte ve direniş hemen hemen her güne yayılmaktadır. Halk Hareketinin gelişimi üzerinde özellikle Bilimsel Sosyalistlerin stratejik denge aşamasından, stratejik saldırıya geçme çabaları günbegün artmaktadır.

Emperyalizmin, 21. yüzyılda Bilimsel Sosyalist mücadelenin ve halkların özgürlük mücadelesinin yenilmezliği karşındaki şaşkınlığı ve her türlü işbirlikçi burjuvalarının yolsuzlukları ve rüşvetlerin şu günlerde ortaya serilmesi Devrime ve Sosyalizme olan inancı daha da artırmaktadır. Emperyalizmin yerli işbirlikçileri ve onlarla ittifak halindeki işbirlikçi sözde sol çevreler kaybedeceklerini anladıkça, ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini şaşırmış bir hal almışlardır. İşbirlikçi burjuvalar, partileri ve sözde sol çevreler her ne kadar kimi halk kesimlerinin umutlarını kapitalizme, liberalizme bağlamaya çalışsalar da artık halklarımız, üretici güçler gerçekleri görmekte ve emeklerinin nasıl sömürüldüğünü, sahte, sözde demokrasi, barış, eşitlik, adalet sözlerine artık kulak asmamaktadır. Üretici güçler ve halklarımız adım adım çözümün Devrim ve Sosyalizmde olduğunu anlamak ve görmekle kalmamakta tıpkı bugün Tuzluçayır Direniş alanında bir anamızın şu cümleleri her şeyi açıklamaktadır; “Torunum için direniyorum, gül yüzlüm güzel günler görsün. Alsalar ne olur bu saatten sonra canımı”.

Her türlü faşist şiddetle hemen hemen her şehirde her türlü saldırıdan ve katliamdan çekinemeden terör estiren burjuva demokrasisi karşısında halk hareketinin faşizme karşı mücadelesi sürerken, yaşadığımız coğrafyayı her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir girdaba sürükleyen özellikle liberal, muhafazakâr, faşist politikalar elbette ki emperyalist politikalardan bağımsız düşünülemez. Son birkaç aydır yoğun bir şekilde devam eden faşizme karşı mücadele, enternasyonal bir ölçek kazanmak zorundadır. Uluslararası Devrimci bir müdahale kaçınılmazdır ve bunu adım adım örmeliyiz. Halk Hareketlerini, Ulusal Kurtuluş Mücadelelerini, Sınıf Mücadelelerini öncelikli olarak Bilimsel Sosyalist bir merkez üzerinden birleştirmeli ve enternasyonal bir birliğin adımlarını atmalıyız.

Yakın gelecekte gerçekleştirilecek olan devrimi tamamlamak için halkımızın Sosyalizme ve onun öncü güçlerine olan bağlılığı her geçen gün daha da artmaktadır. Halkımızın özellikle faşizme karşı mücadele karşısında hiçbir fedakârlıktan ve bağlılıktan kaçınmadığını görmek Bilimsel Sosyalizmin öncü güçlerini daha da güçlendirmektedir.


HASAN HÜSEYİN BEYDİL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder