TAKSİM (GEZİ), TUZLUÇAYIR
DİRENİŞİ BARİKATLARINDAN NEPAL DEVRİMİ’NE SELAM OLSUN
Özellikle son 8 aydır halk
hareketinin ayrılmaz parçası ve Bilimsel Sosyalizmin öncüsü, devrimci öncü
güçler, kapitalizme ve faşizme karşı verilen halkın mücadelesi savaşım yolunda
hızlı adımlarla ilerlemektedir. Yaşadığımız coğrafyadaki özellikle büyük
şehirlerdeki faşist güçler alanlardan süpürülmekte ve direniş hemen hemen her
güne yayılmaktadır. Halk Hareketinin gelişimi üzerinde özellikle Bilimsel
Sosyalistlerin stratejik denge aşamasından, stratejik saldırıya geçme çabaları
günbegün artmaktadır.
Emperyalizmin, 21. yüzyılda
Bilimsel Sosyalist mücadelenin ve halkların özgürlük mücadelesinin yenilmezliği
karşındaki şaşkınlığı ve her türlü işbirlikçi burjuvalarının yolsuzlukları ve
rüşvetlerin şu günlerde ortaya serilmesi Devrime ve Sosyalizme olan inancı daha
da artırmaktadır. Emperyalizmin yerli işbirlikçileri ve onlarla ittifak
halindeki işbirlikçi sözde sol çevreler kaybedeceklerini anladıkça, ne
yapacaklarını, ne söyleyeceklerini şaşırmış bir hal almışlardır. İşbirlikçi burjuvalar,
partileri ve sözde sol çevreler her ne kadar kimi halk kesimlerinin umutlarını
kapitalizme, liberalizme bağlamaya çalışsalar da artık halklarımız, üretici
güçler gerçekleri görmekte ve emeklerinin nasıl sömürüldüğünü, sahte, sözde
demokrasi, barış, eşitlik, adalet sözlerine artık kulak asmamaktadır. Üretici
güçler ve halklarımız adım adım çözümün Devrim ve Sosyalizmde olduğunu anlamak
ve görmekle kalmamakta tıpkı bugün Tuzluçayır Direniş alanında bir anamızın şu
cümleleri her şeyi açıklamaktadır; “Torunum için direniyorum, gül yüzlüm güzel
günler görsün. Alsalar ne olur bu saatten sonra canımı”.
Her türlü faşist şiddetle
hemen hemen her şehirde her türlü saldırıdan ve katliamdan çekinemeden terör
estiren burjuva demokrasisi karşısında halk hareketinin faşizme karşı
mücadelesi sürerken, yaşadığımız coğrafyayı her geçen gün daha da içinden
çıkılmaz bir girdaba sürükleyen özellikle liberal, muhafazakâr, faşist
politikalar elbette ki emperyalist politikalardan bağımsız düşünülemez. Son
birkaç aydır yoğun bir şekilde devam eden faşizme karşı mücadele, enternasyonal
bir ölçek kazanmak zorundadır. Uluslararası Devrimci bir müdahale kaçınılmazdır
ve bunu adım adım örmeliyiz. Halk Hareketlerini, Ulusal Kurtuluş
Mücadelelerini, Sınıf Mücadelelerini öncelikli olarak Bilimsel Sosyalist bir
merkez üzerinden birleştirmeli ve enternasyonal bir birliğin adımlarını
atmalıyız.
Yakın gelecekte
gerçekleştirilecek olan devrimi tamamlamak için halkımızın Sosyalizme ve onun
öncü güçlerine olan bağlılığı her geçen gün daha da artmaktadır. Halkımızın
özellikle faşizme karşı mücadele karşısında hiçbir fedakârlıktan ve bağlılıktan
kaçınmadığını görmek Bilimsel Sosyalizmin öncü güçlerini daha da
güçlendirmektedir.
HASAN HÜSEYİN BEYDİL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder