27 Mart 2016 Pazar

MUAVİYE İSLAMI YANİ SÜNNİLİK ÜSTÜNE

Herhangi bir cümle içerisinde “…Arabı, Kürdü, Türkü, sünnisi, Ailevisi, Ezidisi,…” bu şekilde pek çok sıralama yapılmaktadır. Buna benzer pek çok sıralama örneği vardır. Bu türden sıralamalar yapılırken dikkat edilmeyen ve yanlış yapılan çok önemli bir hata vardır. Bu hata sadece bu sıralamalarda yapılmaz. Pek çok düşünür, ideolog, aydın, yazar bu hatayı yapmakta ve buna devam etmekte.

Hata şudur; “Sünnilik” kavramının bu vb. sıralamalar içerisinde yer alması. Bu kavram bu türden sıralamalar içerisinde yer alamaz. Çünkü bu tür sıralamalar içerisindeki diğer kavramların hepsinin karşısında ve onlarla mücadele eden bir kavramdır. Halen ısrarla çeşitli çevreler tarafından bilinse de inkâr edilen cümle şudur; “sünnilik eşittir islam değildir, sünnilik eşittir islamın bir mezhebi değildir” evet buna şaşırmaya, bunun için şok olmaya gerek yok.

İslam sadece Hz. Muhammed döneminde yaşanmış ve ondan sonra zamanla değişime uğramıştır. Bu değişim özellikle Emevi saltanatı döneminde Muaviye ile kökten başkalaşmış ve islamdan eser kalmamıştır. Zamanla Hz. Muhammed dönemine ait islamı savunan ya da yaşamak ve yaşatmak isteyen kim varsa Emevi saltanatının düşünce ve yönetim sistemi tarafından imha edilmiştir. Bu imha Emevi devlet sisteminin devamı olduğunu iddia eden sonraki devletlerin pek çoğu da aynı uygulamayı gerçekleştirmiştir ve zamanla Muaviye islamı denilse de esasında islamla alakası olmayan günümüze kadar gelmiş olan Sünni devlet anlayışı bugünlere kadar gelmiştir. Sünni devlet anlayışı kimi zaman Arapların, kimi zaman Türklerin ya da başkaca ulusların elinde uygulana geldiyse de günümüzde pek çok resmi dini islam olduğunu iddia eden bugün pek çok ülkenin yaşadığı sistem Sünni devlet anlayışıdır.

Hz. Muhammed’in İslam anlayışı kelime kelime, bölüm bölüm, incelendiğinde oradaki İslam ile Emevi ve onun devamı olduğunu onun uygulamalarını benimsemiş olan Muaviye İslamcıları yani günümüzdeki yaygın adı ile Sünni İslam, Hz. Muhammed’in İslam’ıyla tek benzer yani kendilerine Müslümanız demeleri. Ne devlet, ne yönetim, ne ekonomi, ne zengin-yoksul çelişkisine bakış açısı, ne tüm insanların kardeşliği, ne sevgi, ne paylaşım, ne üretim, ne sınırsız, sınıfsız toplum anlayışı bakımından Muaviye yani Sünni islam anlayışı Hz. Muhammed’in islam anlayışıyla pek fazla uyuşmaz. Kimi ufak tefek benzerliklerle aynıymış gibi yıllardır halklara yutturulan islam anlayışı Hz. Muhammed’in islam anlayışı değildir. Dolayısıyla herhangi bir cümle içerisinde Sünniliği bizatihi yok ettiği, katlettiği, inkâr ettiği diğer düşünce ya da inançlarla yan yana sıralamak doğru değildir.

Hele hele sünnilikle, Aleviliği aynı cümle içerisinde kullanmak dinler tarihi ve islam tarihi açısından hiçbir şey bilmemektir. Sünni islamı yani Muaviye islamı öncelikle unutulmamalıdır ki Hz. Muhammed’in islamını savunanları katlederek işe başlamıştır.

İslam dinine inanların kendilerini tanımlarken esas olarak ya sadece Muhammedi olduklarını söylemeleri ya da sadece islam olduklarını (ancak Hz. Muhammed’in islamı) söylemeleri yeterlidir. Yıllardır sünniliği İslam gibi hatta hatta Hz. Muhammed’in islamı gibi öğretilmiş olsa da sünnilik Muaviye islamıdır ki Hz. Muhammed’in İslam’ıyla hiçbir ilgisi yoktur.

Not: Hem sünniliği kabul edip hem demokrat olunmaz, hem sünniliği kabul edip sosyalist olunmaz, sünnilik emeviliktir. Emevilik Muaviye İslamıdır. Muaviye islamı yani sünni islamı sömürgeci, devletçi, saltanatçı, ezen, sömüren, imha eden bir sistemdir.


HASAN HÜSEYİN BEYDİL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder