MUAVİYE
İSLAMI YANİ SÜNNİLİK ÜSTÜNE
Herhangi
bir cümle içerisinde “…Arabı, Kürdü, Türkü, sünnisi, Ailevisi, Ezidisi,…” bu
şekilde pek çok sıralama yapılmaktadır. Buna benzer pek çok sıralama örneği
vardır. Bu türden sıralamalar yapılırken dikkat edilmeyen ve yanlış yapılan çok
önemli bir hata vardır. Bu hata sadece bu sıralamalarda yapılmaz. Pek çok
düşünür, ideolog, aydın, yazar bu hatayı yapmakta ve buna devam etmekte.
Hata
şudur; “Sünnilik” kavramının bu vb. sıralamalar içerisinde yer alması. Bu
kavram bu türden sıralamalar içerisinde yer alamaz. Çünkü bu tür sıralamalar
içerisindeki diğer kavramların hepsinin karşısında ve onlarla mücadele eden bir
kavramdır. Halen ısrarla çeşitli çevreler tarafından bilinse de inkâr edilen
cümle şudur; “sünnilik eşittir islam değildir, sünnilik eşittir islamın bir
mezhebi değildir” evet buna şaşırmaya, bunun için şok olmaya gerek yok.
İslam
sadece Hz. Muhammed döneminde yaşanmış ve ondan sonra zamanla değişime
uğramıştır. Bu değişim özellikle Emevi saltanatı döneminde Muaviye ile kökten
başkalaşmış ve islamdan eser kalmamıştır. Zamanla Hz. Muhammed dönemine ait
islamı savunan ya da yaşamak ve yaşatmak isteyen kim varsa Emevi saltanatının
düşünce ve yönetim sistemi tarafından imha edilmiştir. Bu imha Emevi devlet
sisteminin devamı olduğunu iddia eden sonraki devletlerin pek çoğu da aynı uygulamayı
gerçekleştirmiştir ve zamanla Muaviye islamı denilse de esasında islamla
alakası olmayan günümüze kadar gelmiş olan Sünni devlet anlayışı bugünlere
kadar gelmiştir. Sünni devlet anlayışı kimi zaman Arapların, kimi zaman
Türklerin ya da başkaca ulusların elinde uygulana geldiyse de günümüzde pek çok
resmi dini islam olduğunu iddia eden bugün pek çok ülkenin yaşadığı sistem
Sünni devlet anlayışıdır.
Hz.
Muhammed’in İslam anlayışı kelime kelime, bölüm bölüm, incelendiğinde oradaki
İslam ile Emevi ve onun devamı olduğunu onun uygulamalarını benimsemiş olan
Muaviye İslamcıları yani günümüzdeki yaygın adı ile Sünni İslam, Hz.
Muhammed’in İslam’ıyla tek benzer yani kendilerine Müslümanız demeleri. Ne
devlet, ne yönetim, ne ekonomi, ne zengin-yoksul çelişkisine bakış açısı, ne
tüm insanların kardeşliği, ne sevgi, ne paylaşım, ne üretim, ne sınırsız,
sınıfsız toplum anlayışı bakımından Muaviye yani Sünni islam anlayışı Hz.
Muhammed’in islam anlayışıyla pek fazla uyuşmaz. Kimi ufak tefek benzerliklerle
aynıymış gibi yıllardır halklara yutturulan islam anlayışı Hz. Muhammed’in
islam anlayışı değildir. Dolayısıyla herhangi bir cümle içerisinde Sünniliği bizatihi
yok ettiği, katlettiği, inkâr ettiği diğer düşünce ya da inançlarla yan yana
sıralamak doğru değildir.
Hele
hele sünnilikle, Aleviliği aynı cümle içerisinde kullanmak dinler tarihi ve
islam tarihi açısından hiçbir şey bilmemektir. Sünni islamı yani Muaviye islamı
öncelikle unutulmamalıdır ki Hz. Muhammed’in islamını savunanları katlederek
işe başlamıştır.
İslam
dinine inanların kendilerini tanımlarken esas olarak ya sadece Muhammedi
olduklarını söylemeleri ya da sadece islam olduklarını (ancak Hz. Muhammed’in
islamı) söylemeleri yeterlidir. Yıllardır sünniliği İslam gibi hatta hatta Hz.
Muhammed’in islamı gibi öğretilmiş olsa da sünnilik Muaviye islamıdır ki Hz.
Muhammed’in İslam’ıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Not:
Hem sünniliği kabul edip hem demokrat olunmaz, hem sünniliği kabul edip
sosyalist olunmaz, sünnilik emeviliktir. Emevilik Muaviye İslamıdır. Muaviye
islamı yani sünni islamı sömürgeci, devletçi, saltanatçı, ezen, sömüren, imha
eden bir sistemdir.
HASAN
HÜSEYİN BEYDİL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder