27 Mart 2016 Pazar

SÖMÜRÜLEN SÖMÜREN ÇELİŞKİSİ ÜSTÜNE

Sömürgeyi sadece bir dram olarak tanımlamak onun insana ve doğaya verdiği zararı küçültmek, azalmak, gizlemektir.

Sömürenle sömürülen arasında ilişkiyi adeta kopmaz bir bağ gibi ortaya koymaksa statik olduğu kadar sömürenden yana işbirlikçi bir yaklaşımdır.

Sömüren varsa sömürülende olacaktır, sömürülen varsa sömürende olacaktır bu durum değişmez, kopmaz, değişmez bir ilişki gibi görülmesi sömürgeci düzenin devamının savunusundan başka bir şey değildir.

Pek çok dinde iyiler ve kötüler vardır ve bu zıtlar birbiriyle uyum ya da uyumsuzluk içinde yaşarlar.

Bu süreç ezelden edebe de kadar devam edecektir.

Bunun tersini düşünmek bunun ortadan kalkmasını düşünmek neredeyse imkânsızdır.

Dinler bunları vaaz verir.

Bu vaaz zamanla sömüren ve sömürülen arasındaki değişmez ilişkiyi de tanımlamaya ve devam ettirilmeye çalışılmaktadır.

Ekonomik, politik pek çok olguya kendini dayayan sömürgeci sistem bir o kadar da dinlere kendini dayandırmaktadır.

Din sömürgecinin sömürü düzenini devam ettirmesi ve sömürülenin sömürge karşısında sus pus olması ve mevcut sömürgeci sistemi kabulünü ve bağlılığını sağlamaktadır.

Çağlar boyu sömürgecinin bastığı her toprak parçasında din ya öncü rol oynamıştır ya da zamanla sömürülenleri ehlileştirme mantığı din ile kendisini tariflemiştir.

Burada din dediğimiz olgu esasında sadece sömürülenin sömürüsünü yaygınlaştırmak, kabul ettirmek, sabitlemek amacıyla uyguladığı propaganda ve ajitasyon olarak tanımlanmaktadır.

Dinlerin özellikle de kitaplı dinlerin ilk ortaya çıktığı dönemler incelendiğinde insanın ve doğanın sömürüsüne karşı, insanlaşmaya dair pek çok söylem görülse de zamanla dinler ilk çıktıklarından zamanla herhangi bir sömürgecinin elinde sömürüye hizmet etmeye başlar ki bu artık o dinin kendi çıkış koşulları ve ortamından uzaklaşmasıyla olur.

Esasında bu uzaklaşma başladığı andan itibaren sömürgeci elindeki din ile o dinin ilk çıkışındaki birbirinden artık ayrıdır.

Roma imparatorluğunun sömürgeci sistemi başlangıçta İsa’yı katledip, inkâr ve imha ediyor sonra ise sömürgeciliğinin bayrağını da İsa’nın çakıldığı haç yapıyor.

Çarmığa gerip sonra o çarmığın adını haç yapıp kendisini de o haçın en güçlü temsilcisi sayarak sömürgesinin en büyük aracı yapıyor.

Sömürenleri anlamanın en önemli yollarından biri dinler tarihidir.

Dinler tarihi olarak bilinenler sömürgecilik, sömürü ve bunlarla ilgili pek çok kavramı anlamamıza yardımcı olacaktır.

Sömürülenler neyin, ne zaman, nasıl, kimler tarafından sömürüldüğünü anlaması sömürünün de sonunun başlangıcı olacaktır.


HASAN HÜSEYİN BEYDİL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder